Nasıl Bir İK programımızın bu haftaki konuğu Endel Şirketler Grubu Kurumsal İletişim ve İK Direktörü Baki Özgür. Baki Bey ile nitelikli işgücü yaratmak ile ilgili konuştuk.

Baki Özgür

Ayşe Uça: Endel Şirketler Grubu Eskişehir’de, sanırım siz de çalışma hayatınızı Eskişehir’de sürdürdünüz değil mi?

Baki Özgür: Eskişehir’de doğdum, ailem de Eskişehirli. Öğrenim hayatım da Eskişehir’de geçti; Anadolu Lisesi sonrasında Anadolu Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi’nde Çalışma Ekonomisi Endüstri İlişkileri mezunuyum. İlk olarak Pınar Süt’ün Eskişehir tesislerinde çalışmaya başladım, kariyerim de böyle devam etti, hep İnsan Kaynaklarında görev aldım. Halen Endel Şirketler Grubu’nda İK  Direktörü olarak çalışmaya devam ediyorum.

Ayşe Uça: Eskişehir son derece nitelikli bir şehir, Türkiye’nin en çok örnek gösterilen şehirlerden biri. Bu durum çalışma hayatını da çalışanları da bir şekilde olumlu yönde etkiliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Baki Özgür: Nitelikli bir şehir, nitelikli bir yaşam ortamı aslında insanları da cezbediyor. Bu anlamda bir Eskişehirli olarak da bundan gurur duyuyorum. Çalışma hayatı boyunca da farklı şirketlerde, farklı destinasyonlarda görevde bulundum. Eskişehir yaşanacak şehirler anlamında global destinasyonlar arasında çok değişebileceğim bir yer olmaz. Halk yapısı, üniversiteleri, yetişmiş insan gücünün bulunması anlamında Eskişehir’in bir çekiciliği var. Global veya başka ulusal şirketlerin de Eskişehir’i tercih etmelerinde bu nedenler önemli diye düşünüyorum.

Ayşe Uça: 15 dakikalık şehir kavramı var. Şehrin her tarafına en fazla 15 dakikada gidebildiğiniz mesafeyi içeren ve daha rahat yaşanan bir ortamı anlatıyor. Bunu Eskişehir için söyleyebilir miyiz?

Baki Özgür: Çocukluğuma gidersem Eskişehir için bunu söyleyebilirdik. Şehirde farklı yerleşim yerleri oluşmaya başlayınca şehrin tamamı için onu söylemek mümkün değil ama belirli lokasyonlar ve merkezilik açısından öyle bir hava halen var. Eskişehir’in nüfusu 1 milyona yaklaştığı ve hemen hemen tamamı merkezde yaşadığı için artık biraz zor gibi.

“Çalışanların yetkin olması için şirketlerin yetkinlikleri önemli”

Ayşe Uça: Nitelikli bir şehirde daha nitelikli çalışan yaratmak için neler yapabiliriz?

Baki Özgür: Altyapı ve şehir önemli ama sizin katkılarınız yani bulunduğunuz ortamdaki katkılarınız da çok önemli. Özellikle kurumsal şirketlerde hayat boyu öğrenme gibi süreçlerin devam ettiğini düşünüyorum. Çalışma ortamının genel gidişatı ile ilgili etik kısımları dışında yetkinlikler anlamında da şirketler çalışanlara kazandırıyorlar. Tabi çalışanların yetkin olması için de şirketlerin de yetkinlikleri önemli. Şirketin organizasyon yapısı, kurumsal yapısı, şeffaflığı, çalışanlara verdiği önem ve değer; burada çalışanların niteliklerinin artması için ciddi bir altyapı oluşturuyor. Eskişehir’deki şirketler açısından da birçoğunun bu yapıda olduğunu görüyoruz. Nitelikli adaylara siz de desteğinizi vererek üzerine koyduğunuzda daha iyi sonuçlar elde ediyorsunuz, böylece çalışan nitelikleri de bir miktar artmış oluyor.

Ayşe Uça: Çalışanlara nitelik kazandırmak için biraz da şirketlerin öncü olması ve bu anlamda etkileşim yaratması gerekiyor. Siz Endel Şirketler Grubu’nda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Baki Özgür: Biz çalışanlarımızın niteliklerini artırmak için ciddi eğitim faaliyetleri ve yatırımları yapıyoruz. Bizim şirketlerimizin büyük bir kısmı bunu biraz zorunlu kılıyor. Nitelik kazandırmak ve çalışanları geliştirmek önemli ama o zaman çalışanı elde tutma konusunda zorluklar yaşıyorsunuz çünkü yetkinlik kazandıkça çalışanların ‘talipleri’ de artıyor. Bu anlamda zorluklar yaşıyoruz ama risk gördüğümüz için bu tür faaliyetlerden vazgeçmemiz elbette söz konusu olmaz. Çalışma hayatımın tamamında da şirket olarak da bu anlamda ciddi emekler sarfettiğimizi düşünüyorum.

Ayşe Uça: Eskişehir olanaklarında nitelikli işgücünü elde tutabilmek için kariyer planı konusunda neler yapıyorsunuz?

Baki Özgür: Şirket içinde birtakım kariyer yollarımız var. Çalışanlar da şeffaflık içinde tüm bunlardan haberdarlar. Eskişehir ortamında bir İK networkümüz var. Eskişehir’deki şirketlerin İK profesyonellerinin buluştuğu bir platform oluşturduk. Burada deneyimleri paylaşmak yönünde faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 100’den fazla profesyoneli bir araya getirdik. Bu etkileşimler çalışan deneyimlerinin paylaşılmasına da olanak sağlıyor. Şirketlerdeki iyi uygulama örneklerini paylaşarak birbirimize faydalı olmaya çalışıyoruz. Her paylaşım başka bir şirket için örnek olay. Ayrıca o iyi uygulamanın kendilerine göre revize edilerek ilerlemesine ve gelişmesine olanak sağlıyor.

“Şirketlerin size kattığı yetkinlikleri kazanmak önemli”

Ayşe Uça: Sizin son derece nitelikli ve altyapısı düzgün bir İnsan Kaynakları yöneticisisiniz. Kariyerinize şu anda başlasaydınız nasıl bir yol izlerdiniz?

Baki Özgür: Çalışmaya başladığım ilk şirkette iki pozisyon vardı; birisi Mali İşler departmanında diğeri İnsan Kaynakları departmanında. Açıkçası çok da bilgi sahibi değildim. Mülakat tamamlandıktan sonra hangi departmanı istediğimi sordular, çok düşünmeden İnsan Kaynakları dedim. Geriye dönüp bakıyorum, şimdi olsa yine İnsan Kaynakları derdim. Birçok ulusal ve uluslararası şirkette çalıştım. Kendinizi global ortamlarda da rekabet edip çalışacak şekilde yetiştirmek ve çalıştığınız şirketlerin size kattığı  yetkinlikleri kazanmak önemli.

“İş yapma becerisi olarak bizim eksiğimiz yok”

Ayşe Uça: Türkiye’deki iş ortamı uluslararası iş piyasasıyla çok rahat rekabet edebilecek düzeyde. Siz ne düşünüyorsunuz?

Baki Özgür: Buna ben de katılıyorum. Çalışma kültürü olarak, iş yapma becerisi olarak bizim çok fazla eksiğimiz yok. Önceden çalıştığım global şirketlerde de pek çok arkadaşımız sağladıkları yetkinliklerle o organizasyonların yurt dışındaki lokasyonlarında birtakım görevlere aday oldular. Aday olmak her şeyi bitirmiyor, orada da çetin mülakat süreçleri işliyor. Bu toplumda yaşayan, çalışan insanlar olarak beceri kabiliyeti ve çaba gösterme anlamında eksiğimiz yok, bunu net olarak ifade edebilirim. İnsanımızın yetkinlik ve nitelik kazanma konusunda becerileri yüksek.

“İş değiştirdiğinizde mutlu olmanızın garantisi yok”

Ayşe Uça: Çalışanlara veya iş değişikliği yapmak isteyenlere niteliklerini artırma konusunda neler önerirsiniz?

Baki Özgür: Aslında çalışma hayatında bizi motive eden pek çok unsur var. Bu unsurları jenerik olarak düşündüğümüzde birkaç tanesi öne çıkmış gibi görünüyor ama aslında geri planda değerlendirildiğinde bazıları hem biraz daha uzun vadeli hem de ilk bakışta görünenden daha önemli gibi. İş hayatına başlayacaklar veya kariyerini geliştirme aşamasında olan çalışanlar için benim önerim; şirketlerinde nitelik kazanma konusunda olanaklara sahiplerse bu faaliyetlere önem versinler. Eğer ki şirket bundan sonrasında birtakım kariyer imkanları da sunuyorsa çok daha iyi.

Mutlu değilseniz iş değiştirirsiniz ama iş değiştirdiğinizde de mutlu olmanızın garantisi yok. O yüzden bence biraz mutluluğa bakmak ve size sunulan imkanların karşılaştırmasını yapmak lazım. Hızlı karar vermek mutluluğu sağlamayabilir.