Bu hafta DÜNYA’nın İK’sı programındaki konuğum YMA Gelişim Platformu Kurucusu, Liderlik ve Kariyer Danışmanı Yasemin Merih Alparslan oldu. Yasemin Hanım ile aileler, yöneticiler ve İnsan Kaynakları Profesyonellerini yakından ilgilendiren bir konu olan; liselerdeki meslek seçimini konuştuk.

Ayşe Uça: Genç yaştaki insanları, erken dönemde meslek kollarına yönlendirme fikri nereden aklınıza geldi?

YMA Gelişim Platformu Kurucusu, Liderlik ve Kariyer Danışmanı Yasemin Merih Alparslan

Yasemin Merih Alparslan: Bu konu gerçekten çok önemli… Özellikle lise çağında çocukları olan ebeveynlerin genellikle soruları bu oluyor: Benim çocuğum için bu meslek gerçekten doğru mu? Aslında bu fikir farklı alanlardan aklıma geldi. Meslek danışmanı olarak birçok çalışan var ama akademi şeklinde olan ilk ve tek platform biziz. 30 yıla yakın İnsan Kaynakları alanında çalıştım, 10 bine yakın birebir mülakat gerçekleştirdim, ekiplerimle beraber 15 bin kişiyi de işe yerleştirdim. O yüzden sektörleri de gayet iyi biliyorum.

Ayşe Uça: Bu oldukça büyük bir sayı ve çok güzel bir tecrübe… Şu anda bu tecrübenizi bir danışmanlık hizmeti olarak veriyorsunuz. Harika bir şey!

Yasemin Merih Alparslan: Bu mülakatlarda 40 yaş üstü çok insandan “yanlış kariyer seçmişim” lafını duydum. Bu durum çok ilgimi çekmişti. Bu arada ben de endüstri mühendisiyim, çok farklı alanlarda da çalışabilirdim. Çalıştığım ilk yer olan Borusan’ın beni yönlendirmesiyle İnsan Kaynaklarını seçtim. Dolayısıyla bu kadar çok kişiden “yanlış kariyer seçmişim” lafını duyduktan sonra, kendi kariyerime bakma ihtiyacı hissettim. Tekrar okuyacak olsam endüstri mühendisliği okumak, tekrar iş hayatına girecek olsam İnsan Kaynakları alanında çalışmak istediğimi fark ettim. Ben böyle pozitif düşünürken, diğer insanlar neden kariyerini sorguluyor diye düşünmeye başladım.

Ayşe Uça: Bizler jenerasyon olarak biraz daha şanslıyız. “Baby boomers” olarak ne yaptıysak, bir şekilde oldu. Ancak bundan sonrası gençler için hayli zor olacağa benziyor. O yüzden de sizin verdiğiniz bu hizmetin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Yasemin Merih Alparslan: Kesinlikle… Bir de; biri üniversite öğrencisi, diğeri üniversiteyi bitirmiş iki çocuk annesiyim. Lise dönemlerindeyken, kendi çocuklarım için de çok meslek araştırması yaptım. Ayrıca İnsan Kaynaklarında çalışınca, çevrenizdekiler de çocukları için sizden destek alıyor. Durumu görünce lise öğrencilerinin doğru seçim yapmalarını sağlayarak bir katkıda bulunmak istedim. Aynı zamanda adler koçuyum iş hayatımın son 10 yılında genel müdür seviyesine çeşitli koçluklar yaptım, İnsan Kaynakları başkanlığı yaptım. Ancak lise seviyesine verdiğim katkıları çok daha ulvi buldum. Dolayısıyla şu anda gençlerin bu seçimlerine destek oluyorum.

“En Büyük Zorluk: Seçenek Fazlalığı”

Ayşe Uça: Gerçekten takdir edilecek bir iş ve niş bir alan. 1950’li, 1960’lı yıllarda yapılan çeşitli araştırmalarda kariyerinde başarılı olanların, meslek seçimini çok erken yaşlarda yaptıkları söyleniyor. Bu durum sizce doğru mu, siz ne düşünüyorsunuz?

Yasemin Merih Alparslan: Kendi dönemi için doğru olabilir. Ancak günümüz için bu sonuca katıldığımı söyleyemeyeceğim. Çünkü seçenek fazlalığı en büyük zorluk aslında… Bizim jenerasyonumuzda yalnızca idari bilimler vardı ya işletme ya ekonomi okurdunuz. Bugün aynı fakülteye baktığınızda çok daha fazla bölüm görüyorsunuz. Bu diğer fakülteler için de geçerli elbette. Bu seçenek bolluğunda çocuklar zaman zaman zorlanabiliyor. O yüzden bahsettiğiniz araştırmayı bugün yapsalar, sonuçların çok farklı olacağını düşünüyorum.

Ayşe Uça: Peki, bu araştırma bugün yapılsa sonuç nasıl olurdu sizce?

Yasemin Merih Alparslan: Kimi çocuklar lisenin ilk yılından itibaren “ben ne olacağım” diye soruyorlar. Kendileri sormasa, çevreleri soruyor. Eğer çocuk, 11. sınıfa kadar hedefini net bir şekilde belirlemişse, bu çocuğun başarılı olacağını tecrübelerime ve içgüdülerime dayanarak söyleyebilirim.

Meslek Keşif Programı

Ayşe Uça: Bu danışmanlık hizmetini nasıl veriyorsunuz, biraz bahseder misiniz?

Yasemin Merih Alparslan: 10. sınıfta öğrencilerin yapması gereken alan seçimi var: Sayısal, sözel ve eşit ağırlık. Ailelerin ve çocukların bu dönemde kafası karışabiliyor. Mesela mimar olmak istiyorsanız sayısalı, psikoloji okumak istiyorsanız eşit ağırlığı, iletişim fakültesine girmek istiyorsanız da sözeli seçmeniz gerekiyor. Dolayısıyla bu dönemde, çocuğun hangi bölümü okuyacağını belirlemesi gerekiyor. Bu durumda iki yol izliyorum. Seanslarla ve çeşitli testlerle kişisel danışmanlık veriyorum ya da senede iki kere açtığım meslek keşif programı ile gençlere ve ailelerine yardımcı oluyorum. Gençlerin karar verememelerinin ana nedenleri kendilerini tanıyamayabiliyorlar ve bölümler hakkında yeterli bilgiye sahip olamayabiliyorlar. Meslek keşif programı ile gençlere bölümleri tanıtıyor, geleceğe bakıyor ve kendilerini nerede konumlandırmak istediklerini anlamlandırıyoruz. Bu üç başlığı birleştirip, potansiyelini en yüksek kullanabileceği alanları belirliyoruz.

Ayşe Uça: Çocukların bireysel yönelimlerini nasıl tespit ediyorsunuz?

Yasemin Merih Alparslan: Türkiye’nin ilk assessment değerlendirme merkezi yöneticisiyim. Çok uzun süre bu konun ile ilgili çalışmalar yaptım. Çocuklarla görüşmeler yapıyorum. Bu görüşmelerde ilgi alanlarına, eğilimlerine ve kişilik özelliklerine bakıyorum. Bu bilgilerin yanı sıra çeşitli meslek testleri uyguluyorum. Hepsinin sonucunda belli bir noktaya gelmiş oluyoruz.

Ayşe Uça: Örneğin çocuk tıp okumak istiyor. Ancak puanları buna pek elverişli değil. Burada sizin için ölçüt olan kriter nedir?

Yasemin Merih Alparslan: Buradaki ayrım Türkiye ve yurt dışı diye başlıyor. Türkiye’de okuyacak bir çocuk için konuşmak gerekirse, 12. sınıfın sonunda gireceği bir sınav olacak. Aşağı yukarı 11. sınıfta girdiği deneme sınavları ile çocuğun not performansı kendini belli ediyor. Ancak yurt dışına gidecek çocuklar için konuşmak gerekirse, notların yanı sıra CV’lerinde olması gereken çok önemli konular var. Yurt dışında çocukların seçmek istediği bölümleri neden istediklerini ve onun için yaz tatilinde, sömestr tatilinde kendilerini nasıl geliştirdiklerini soruyorlar. O yüzden çocuğu eğer 9. sınıftan itibaren ele alıyorsanız, hedefi çok net belirlemek lazım. Ondan sonra da; eğer puanlar düşükse, bu yönde de çalışmaların olması lazım elbette.

Ayşe Uça: Velilere, çocuklara ve eğitim kurumlarına vermiş olduğunuz bu danışmanlık hizmeti kısa bir dönemlik ya da bir defaya mahsus değil. Yıllara yayılmış bir proje olarak mı bakmak gerekiyor?

Yasemin Merih Alparslan: Kesinlikle öyle… Türkiye’de üniversite sınavına 12. sınıfın sonunda girildiği için, kimi zaman 11. sınıfın sonunda çocuklar bize geliyor. Ancak zaman biraz geçmiş oluyor. Almanya hariç birçok ülke, başvuruları 12. sınıfın başında almış oluyor. O yüzden sizin de belirttiğiniz gibi, gerçekten çocuğa doğru bir kariyer belirleyebilmek için 9 ya da en geç 10. sınıfta yol haritası belirlemek lazım.

Aileler Tıp İstiyor!

Ayşe Uça: Meslek seçiminde çocukların ve ailelerin isteklerinin farklı olduğu oluyordur sanırım?

Yasemin Merih Alparslan: Programın başında ve sonunda çocuklarla “siz ne olmak istiyorsunuz” ve “aileniz hangi meslek kolunda kariyer yapmanızı istiyor” diye soruyoruz. Aileler yüzde 80 oranında, çocuklarının tıp okumasını istiyor.

YMA Gelişim Platformu iletişim ve detaylı bilgi için tıklayın.

Söyleşinin video haline aşağıdan erişebilirsiniz: