DÜNYA’nın İK’sı canlı yayınımızda, bu haftaki konuğum Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro oldu. Zeynep Hanım ile iş dünyasındaki yeni ödüllendirme sistemlerini konuştuk.
Ayşe Uça: Zeynep Hanım hoş geldiniz.
Zeynep Dağlı Kastro: Hoş bulduk Ayşe Hanım.
Ayşe Uça: Girişimci kadınlara örnek olan, son derece başarılı bir hemcinsimi konuk olarak ağırlamaktan dolayı oldukça mutlu ve heyecanlıyım. Gerçi siz, “kadın girişimci” olarak adlandırılmaktan hoşlanmıyorsunuz değil mi?
Zeynep Dağlı Kastro: Evet… Aslında şöyle bir görüşüm var; bu sıfatlardan kurtulduğumuz vakit bazı şeyleri de aşmış, başarmış olacağız. Dolayısıyla yalnızca “girişimci” yeterli bir sıfat gibi geliyor bana.
Ayşe Uça: Kesinlikle doğru. Çoğu zaman aynı sıfat bana da geliyor. Ben de o sıfatı unutmuş olduğumu o zaman fark ediyorum… Zeynep Hanım biraz sizi ve girişim hikâyenizi dinleyebilir miyiz?
Zeynep Dağlı Kastro: Liseden sonra lisans ve yüksek lisans eğitimimi İngiltere aldım. Sonrasında Londra’da, 4 yıl süren bankacılık maceram ile kariyerime başlamış oldum. Bir yatırım bankasında çalışıyordum. Fakat bankacılığın bana çok da uymadığını fark ettim. Bankacılık sektörünün daha üretken taraflarında olabileceğimi düşündüm ve hissettim. Dolayısıyla İngiltere’deki kariyerimi, Türkiye’ye dönerek bırakmış oldum. 2010’da Momento’yu kurdum. Girişimcilik, insana çok fazla öğretileri olan bir serüven… Bu serüvende acı ve tatlı birçok şey tecrübe ediyorsunuz. Dolayısıyla insan kendisini de çok iyi tanımış oluyor.
Ayşe Uça: Bu biraz da konfor alanının dışına çıkmak… İngiltere’de yatırım bankalarında çalışıyor olmanın hiç kolay bir şey olmadığını biliyorum. Birçok kişinin de Türkiye’den gitmek istediği bir dönemde, Türkiye’ye dönüp böyle bir işe girmeye nasıl karar verdiniz?
Zeynep Dağlı Kastro: Sistemler çok oturmuş, çarklar tıkır tıkır çalışıyordu. Ben de bir çark olmasa da en azından bir vidayı sisteme eklemenin hevesini taşıyordum. Elbette konfor alanımın dışına çıkmıştım, fakat burası da başka bir konfor alanıymış. Orası çok konforlu olsaydı, orada da kalırdım. Demek ki konforu burada buldum.
Fintech Nedir?
Ayşe Uça: Ülkemizde son birkaç yıldır, fintech girişimlerin oldukça arttığını görüyoruz. Bu girişimler uluslararası mecralarda büyük başarılara da ulaşıyor. Bu çok güzel bir şey… Peki, fintech nedir?
Zeynep Dağlı Kastro: Finansal teknoloji şirketleri fintech olarak adlandırılıyor. Finansal teknoloji şirketleri derken; finans dünyasına yeni bir bakış açısıyla yeni hizmetler ve yeni ürünler sunan şirketleri kast ediyoruz. Son dönemde dünyanın geneline baktığımızda çok büyük bir değişimden geçtiğimizi görüyoruz ve bu değişim çok ciddi bir hızla oluyor. Birçok sektör zaten değişikliği yaşadı. Örnek vermek gerekirse, medya… Sosyal ya da dijital medya oldu. Ticaret; fizikselden e-ticarete, mobil ticarete dönüştü. Dolayısıyla birçok sektör ciddi bir değişimin içerisinden geçiyor. Elbette finans sektörü de bu değişimde geride kalmadı. Çünkü bankaların ya da finans kuruluşlarının bugüne kadarki alışılagelmiş düzenleri, tüketiciye yetersiz gelmeye başladı. Tüketiciler olarak daha hızlı, daha kullanıcı odaklı hizmet ve ürünlerin peşindeyiz. Dolayısıyla burada da bu farkı yaratabilen, yani tüketiciyi odağına alabilen, verimsizlikleri ortadan kaldıran, hayatı kolaylaştıran yapılar ön plana çıkmaya başladı. Özellikle son 5 senedir unicorn olarak adlandırılan şirketlere baktığımız zaman, çok ciddi bir ivme görüyoruz. 2021 senesinin unicornlarında, açık ara en fazla unicorn üretmiş sektör: Fintech. Bu ihtiyacın, tüketicilerden alınan geribildirimler doğrultusunda kaynaklandığını görüyoruz.
Ayşe Uça: Geçmişte teknolojik yenilikler ve ödüllendirme, performans yönetimi gibi yönetim yeniliklerinin öncülerine baktığımız zaman bankaları görürdük. Bu bir Türkiye gerçeğiydi. Bankaların çok sayıda personel çalıştıran teknoloji departmanları var. Bu durum fintechle birlikte başka tarafa kayıyor sanki değil mi?
Zeynep Dağlı Kastro: Evet. Bunu söylemek mümkün… Hatta şöyle bir farktan da bahsedebiliriz; bankacılık ya da diğer sektörlerde değişime ayak uydurabilen ve uyduramayan şirketler diye bir ayırım var. Değişime ayak uydurmadan, yeni nesil tüketicileri karşılayamıyorsunuz. Bu durum da bazı zorluklara yol açıyor. Alternatif çok daha fazla, bu durum da çok ciddi bir rekabeti beraberinde getiriyor. Çünkü girişimleri hayata geçirmek, eskiye göre çok daha kolay. Bu nedenle de alternatifler olduğu müddetçe, kurumların bu değişimleri gerçekleştirebiliyor olması lazım. Bankacılık gerek dünyada, gerek ülkemizde çok köklü bir sektör. İş yapış şekliniz ne kadar müşteri odaklıysa, o kadar iyi bir yerdesinizdir. Dolayısıyla değişime ayak uydurmak ya da uyduramamakla ilgili bir mesele…
Momento ile Çalışan Sadakati Artıyor
Ayşe Uça: Momento’ya dönecek olursak; bu çok güzel, çok doğru bir girişim. Yaklaşık 25 yıldır İnsan Kaynakları sektörünün içerisindeyim. O yüzden bu girişimin çok yerinde olduğu görebiliyorum. Momento ne yapıyor, biraz bize anlatır mısınız?
Zeynep Dağlı Kastro: Momento ödüllendirme ve sadakat çözümleri sunan bir firma. Burada odak noktamız çalışan sadakati ve çalışan ödüllendirme mekanizmaları. Ödüllendirme deyince, öncelikle şu soru benim aklıma geliyor: Ödüllendirme nedir ve neden ihtiyaç vardır? Ödüllendirmenin temellerine indiğimiz zaman, insan psikolojisinin çok önemli olduğunu görüyoruz. Amerika’da, 1960’lı yıllarda yapılmış çok detaylı bir çalışma var. Bu araştırma çok farklı kitlelerden, örneklemler alınarak yapılmış bir çalışma. Bu çalışmada insanların mutluluklarının, sosyoekonomik seviyeleri ile paralel olup olmadığıaraştırılmış. Çalışmanın sonucunda mutluluğun, sosyoekonomik statü ile paralellik göstermediği açığa çıkmış. Yani, geliriniz ya da eğitim düzeyinizle mutluluğunuzun arasında bir bağlantı yok. Ancak sosyometrik statüde, mutlulukla ilgili korelasyon yakalamışlar. Sosyometrik statüden kastımız; diğerlerinin gözünde ne kadar takdir ediliyorsunuz, ne kadar popülersiniz. Yani karşı taraf sizi seviyor, takdir ediyorsa mutluluğunuz artıyor. Sevilmiyorsanız bir noktada, hiç dikkate alınmıyorsanız en kötü noktadasınız demek oluyor. İnsanlar görülmek, algılanmak, onaylanmak istiyor. Özetlemek gerekirse; iş yerlerimizde çalışan mutluluğu ve sadakati için takdir ve tanıma çok kritik önem taşıyor. Ödüllendirme de bu durumun bir çıktısı aslında.
Yeni Ödüllendirme Sistemleri
Ayşe Uça: İşverenler çalışanlarına önceden de birtakım ödüller veriyordu. Zam paketleri, ikramiye, yol, yemek yardımları vs… Yeni nesil ödüllendirme sistemlerinin dijital olduğunu görüyoruz. Neden bu sistemler dijital ortama taşındı?
Zeynep Dağlı Kastro: İçinde bulunduğumuz dijital çağın hızıyla beraber hayatımızda da çok şey değişiyor. Çalışanların 1960’larda kıdem yılı ortalaması 12 iken, şu anki kıdem ortalaması 2 ila 4 yıl arasında değişiyor. İş dünyasına dâhil olan yeni neslin beklentileri çok farklı ve sınırlar ortadan kalktı. Sınırların nasıl ortadan kalktığını biraz açmam gerekirse; bir ülkede yaşayıp, başka bir ülkede çalışabiliyorsunuz. Bu geçişleri yapmak artık çok kolay oldu. Önceden bir işletme kurabilmek için çok büyük sermayeye ihtiyaç vardı. Şu anda teknoloji sayesinde çok büyük ölçekli şirketler, çok düşük sermayeler ile kurulabiliyor. Artık insanlar daha özgür hissetmek ve sıkça değişiklikler yapmak istiyorlar. Yeteneği elinde tutabilen şirketlerin insan odaklı olduğunu görüyoruz. Bir de hepsine ilave olarak pandemi süreci yaşadık. Bu süreç bizi ofislerimizden uzaklaştırdı. Evden çalışan bir kişi için bir başka şirkette çalışmak çok da zor bir şey değil. Çünkü değişen pek bir şey yok. Yine aynı masa, aynı sandalye… Evden çalışma kurum kültürünü zedeledi. Hal böyle olunca dijital kurum kültürü olaya dâhil oldu. İşverenler çalışanlarına dijital ortamdan nasıl destek verilebileceğini keşfetmeye çalışıyorlar.
Ayşe Uça: Tam da bu noktada Momento’ya ihtiyaç duyuluyor sanırım. Peki, siz müşterilerinize neler sunuyorsunuz?
Zeynep Dağlı Kastro: Dijital portaller ve kartlı sistemler olarak temelde 2 ürünümüz var. Dijital portallerimizde çok geniş bir alanımız mevcut. Çalışanlarınıza istediğiniz şekilde ödüller atayabileceğiniz dijital bir platformumuz var. Örneğin, bu platform üzerinden çalışanların doğum günlerine özel bir bakiye tanımlanabiliyor ve çalışan belirli yerlerde istediği gibi kullanabiliyor.
Söyleşinin video haline aşağıdan erişebilirsiniz.