Nasıl Bir İK programımızın bu haftaki konuğu Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri İK Kıdemli Başkan Yardımcısı Laure Pourageaud. 8-9 Haziran’da gerçekleştirilen Global HR Summit’te bir konuşma yapan Laure Hanım ile globaldeki insan kaynakları trendleri hakkında konuştuk.
Ayşe Uça: Teknoloji, İK uygulamalarını nasıl dönüştürdü ve İK inovasyonu ve verimliliğini artırmada hangi rolü oynuyor?
Laure Pourageaud: Teknoloji İK uygulamalarında büyük bir dönüşüme sebep oldu. Bu dönüşümün bir sonucu olarak İK, veriler aracılığıyla daha iyi bir perspektife ve derin bir anlayışa sahip hale geldi. Özellikle küresel şirketler için bu dönüşüm çok faydalı oldu. Global bir şirket olarak nerede faaliyet gösterirsek gösterelim teknoloji sayesinde tüm çalışmalarımızda tutarlı olup aynı deneyimi sunabiliyoruz. Teknolojinin diğer bir katkısı ise, şirketleri inovasyona teşvik ediyor olmasıdır. Sürekli gelişim motivasyonunun; ekipleri, departmanları ve pazarları hedefe odaklı ve disiplinli tuttuğuna inanıyorum.
“Odak noktamız, esnek çalışmanın iyi bir şekilde devam etmesi için çalışanlarımıza doğru desteği sağlamak.”
Ayşe Uça: Uzaktan ve esnek çalışma gibi yeni çalışma şekillerinin yaygınlaşmasına İK nasıl uyum sağladı?
Laure Pourageaud: COVID, uzaktan ve esnek çalışmayı büyük ölçüde hızlandırdı. Kendi deneyimlerimden yola çıkacak olursam, bize çok hızlı ve verimli bir şekilde birlikte çalışabilme kapasitesi kazandırdı ve bu çalışma şeklinde de üretken olmanın mümkün olduğunu gösterdi. Bu süreçte İK ekibimiz diğer ekiplere, nasıl tamamen dijitalleşmeye geçeceklerini öğretmek için öncülük etti. Şimdi ise, odak noktamız, uzaktan ve esnek çalışmanın iyi bir şekilde devam edebilmesi için çalışanlarımıza doğru desteği sağlamak. Bunlar; uygun yemek seçenekleri, çevrimiçi ve yüz yüze doğru eğitim, iş süreçlerini basitleştirme veya çalışanlara esneklik sağlayarak çalışma saatlerini ve mekanını belirlemede özgürlük sunmak olarak örneklendirilebilir.
“Yetenekli çalışanı elde tutabilmek, düzenli bir yönetici eğitimini gerektiriyor.”
Ayşe Uça: Günümüz rekabetçi iş piyasasında üst düzey yetenekleri çekme ve elde tutma konusunda İK uzmanlarının karşılaştığı temel zorluklar nelerdir?
Laure Pourageaud: İlgi çekici bir şirket olmak için asıl zorluk iş ilanında başlıyor. Bir pozisyon açtığınızda, işi nasıl sunduğunuz çok önemli. Aşırı ayrıntılı ilanlar, rolü fazla tanımladığı için tereddüde yol açabiliyor. Bunu önlemek için rolü ilham verici, açık, hızlı ve keyifli bir şekilde sunmak büyük önem arz ediyor. Gözlemlerimize göre birçok çalışan şirketindeki yönetimden memnun olmadığı için ayrılıyor. Bu sebeple yetenekli çalışanı elde tutabilmek, düzenli bir yönetici eğitimini gerektiriyor. Burada zorluk yöneticileri teknik becerilerini geliştirmek kadar sosyal ve yönetsel becerilerini de geliştirmeye ve her koşula hazırlıklı ve eğitimli olmaya teşvik etmek.
Şirket olarak insanların nasıl hissettiğini bilmek, onlara en iyi çalışan deneyimini sunmak için en önemli unsur. Bu sebeple şirket içerisinde düzenli anketler yapılarak çalışan memnuniyeti konusunda her zaman bir fikre sahip olup bu doğrultuda iyileştirmeler yapılabilir. Bununla birlikte ilgi çekici bir şirket olabilmek için çalışanların yetkinliklerini artırmalı ve tüm ekipleri desteklendiklerini hissettirerek gelişimleri ve gelecekleri için çalışmaya teşvik etmelisiniz. Bunu sağlamak da iyi bir eğitim gerektiriyor.
“Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konusu lüks değil, bir zorunluluk.”
Ayşe Uça: Son yıllarda çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEK) şirketler açısından önem kazandı. İK, DEK girişimlerini teşvik etmek ve kapsayıcı çalışma ortamları yaratmak için nasıl bir dönüşümden geçiyor?
Laure Pourageaud: Şirketin tümünde başarılı bir çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık politikasına sahip olmak için, sadece bu konuyla ilgilenen yöneticilere ve ekibe ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konusu bir lüks değil, bir zorunluluk. Bu yüzden bu politikayı en doğru şekilde uygulayabilmek için İK’nın da ötesinde şirket içinde liderler ve elçiler olması önemli. Bununla birlikte yapılan faaliyetleri çalışanlarınızın ve hedef kitlenizin bilmesini önemli buluyorum. Burada tutarlı bir iletişim devreye giriyor. İK profesyonellerine düşen en büyük görev ise, yöneticilerin ve çalışanların doğru eğitimleri almasını sağlamak ve bunu yaygınlaştırmaları için desteklemek.
İş dünyasındaki hızlı değişim ortamında, İK nasıl öncü olabilir ve kuruluşların gelecekte başarılı olması için doğru becerilere ve yetkinliklere sahip olduğundan nasıl emin olabilir?
Laure Pourageaud: İK, iş dünyası ve organizasyonun tüm fonksiyonları ile mümkün olduğunca yakın çalışmalıdır. Her ekiple yakından çalışarak ekiplerin uzmanlığını ve bu uzmanlığı geliştirmek için ihtiyaç duyulan araçları ve desteği bilmelidir. İK’nın asıl rolü, iş süreçlerini desteklemek ve beceri açığı analizi yaptıktan sonra bu açığı kapatmak için stratejik bir plan yaratmaktır. Tüm bunları yapan İK profesyonelleri şirketin büyümesine ve gelişimine önemli ölçüde katkı sağlamış olur.
Ayşe Uça: Zihinsel sağlık ve çalışanın iyi olması organizasyonlar için önemli hale geldi. İK departmanları, çalışanların iyi olmasını destekleyen bir kültürü nasıl yaygınlaştırabilir ve zihinsel sağlık sorunlarıyla nasıl başa çıkabilir?
Laure Pourageaud: Bu kültürü yaygınlaştırabilmek için, öncelikli olarak zihinsel sağlığın ve esenliğin şirket için en önemli öncelik olduğunu gösteren tutarlı bir iletişim stratejisi oluşturulmalıdır. Bu iletişim stratejisi sayesinde tüm çalışanların kendilerini açık bir şekilde ifade etmeleri sağlanır. Bunu yaparken kendilerini güvende hissetmeleri sağlanarak onlara ihtiyaç duydukları destek ulaştırılabilir. Anonim anketler çalışanların neye ihtiyaç duyduklarını ifade etmelerine yardımcı olur. Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme’de tüm toplantılarımız, bu konuların bir öncelik olduğunu vurgulamak ve bu mesajı düzenli olarak tekrarlamak için sağlıklı ve güvenli bir an ile başlar. Ayrıca düzenli anonim anketler ve ihbar programı ile desteklenir.
Ayşe Uça: Artan otomasyon ve yapay zeka çağında, İK’nın iş gücünü geleceğin çalışma dünyasına hazırlamada ve teknolojinin işlere etkisini yönetmede rolü nedir?
Laure Pourageaud: Benim şirketlere tavsiyem bu yolda hiç beklememek olur. İK ekipleri gelecekte doğru becerilere ve desteklere sahip olmak için ileri görüşlü olmalı ve bu konuda ekiplerine düzenli olarak eğitim ve kaynak sağlamalıdır. Bununla birlikte liderler ve sektör temsilcileri ile düzenli olarak görüşerek işlerin gelişimini ve gelecekte neyin gereklilik olduğunu analiz etmek de şirketleri geleceğe hazırlamak için çok önemli bir adım. Sadece sektördeki şirketler değil, gelecek neslin ideallerini ve beklentilerini anlamak için üniversitelerle de yakın ilişki içerisinde olunması gerektiğini düşünüyorum. İK’nın rolü, her çalışanın A noktasından B noktasına kusursuz bir şekilde geçmesine destek olmaktır. Bu sebeple ekiplerimize yakın olmalı ve her zaman onlara kulak vermeliyiz.
Çalışan Değer Önermesi
Ayşe Uça: Günümüz iş dünyasında ortaya çıkan yeni trendler nedir? Bu trendler İK fonksiyonunu nasıl etkiliyor?
Laure Pourageaud: Günümüz iş dünyasında öne çıkan ve İK profesyonellerinin gündemini oluşturan 6 konu başlığını yetenek savaşları, büyük istifa, hibrit bir çalışma ortamı, dijitalleşme, çalışanların güçlendirilme ve kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) oluşturuyor.
Saydığım her bir konu başlığı, İK’yı farklı şekillerde etkiliyor. Yetenek savaşı ve büyük istifa konuları, ilgi çekici bir şirket olmak ve yetenekleri çekebilmek için iyi geliştirilmiş bir Çalışan Değer Önermesi’nin (EVP) önemini gösteriyor. Kurumsal sosyal sorumluluk ise, Çalışan Değer Önermesi’ni sorumlu tutuyor ve söyledikleriniz ile yaptıklarınız arasında güçlü bir çeşitlilik ve uyumu gerektiriyor. Tüm bu unsurlar, bir şirketin Çalışan Değer Önermesi’ni her gün hayata geçirmesine fayda sağlıyor. Bu 6 konu başlığı çerçevesinde, İK’nın rolü artık çalışanlara kendi geleceklerini tasarlayabilme kapasitesi vermesidir. Örneğin çalışanlara kendi KSS girişimlerini destekleme, esnek çalışma seçeneklerine sahip olma veya en güncel eğitime erişim sağlama gibi imkanları sunmak bunlardan sadece birkaçı. Burada biz İK profesyonellerine düşen en büyük görev ise çalışanların gelişmesi için gerekli zamanı, kaynağı, desteği ve fırsatı sağlamak.