Nejla Güvenç

DÜNYA’nın İK’sı programımızın bu haftaki konuğu Nejla Güvenç oldu. Nejla Hanım ile sürdürülebilir ekonomide yaratıcı endüstriler hakkında konuştuk.

Ayşe Uça: Bu haftaki konuğumuz Nejla Güvenç, hoş geldiniz.

Nejla Güvenç: Hoş buldum, teşekkür ederim.

Ayşe Uça: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde Kreatif Endüstriler Meclisi’nde başkan yardımcısısınız. Bu son derece önemli ve gerçekten güzel bir faaliyet. Sizin için yaratıcı endüstriler nedir?

Nejla Güvenç: Yaratıcı endüstrilerde asıl olan yaratım, yetenek ve bireydir. Yaratıcı yeteneklerin sanatla, teknolojiyle, inovasyonla birlikte birleşip bir sanayi ve ticaret oluşturmasına kaynak sağlıyor aslında yaratıcı endüstriler.

Ayşe Uça: Yaratıcı endüstriler dünyada ve Türkiye’de istihdamın yüzde kaçını oluşturuyor?

Nejla Güvenç: Yaratıcı endüstriler dünyada yükselen yıldız. Türkiye, yaklaşık 10-15 yıldır yapılan yatırımlarla, gelişmelerle uluslararası arenada parlayan yıldızı. İstihdam olarak da gelişme olarak da diğer sektörlerden daha öne çıkmış durumda. Özellikle son 3-4 yıldır daha da ön planda.

Ayşe Uça: Türkiye gibi ülkeler için yaratıcı endüstriler bir fırsat. Bu anlamda da TOBB’de böyle bir meclisin açılması başlı başına çok hoş bir şey. Sektörün hikayesi nedir?

Nejla Güvenç: Aslında meclisin kurulması hem sektörün hem de kanun yapıcıların yaratıcı endüstrilerine verdiği önemi gösteriyor. Meclisimiz kurulalı yaklaşık 8 yıl oldu. Kendi bünyemizde meclis üyelerimiz, sektörünün önde gelen liderleri, ilgili STK’lar ve kanun yapıcılarla birlikte öncelikli hedefimiz yaratıcı endüstrilerde katma değeri artırmak. Bununla birlikte bilinirliği sağlamak, yaratıcı endüstrisini desteklemek, öngördüğümüz sorunları çözebilmek, sektörle kanun yapıcılar arasında bir köprü olup çözüm önerileri sunabilmek ve sektörün lider bir sektör olması adında da gerekli çalışmaları yapmak için meclisimiz kuruldu. Kanun nezdinde de en üst temsiliyet yetkimiz var. Meclisimizde yaratıcı endüstrilerde 17 farklı sektör var. Her yaratıcı endüstrinin temsilcileriyle meclisimizde bir araya gelerek dikey tartışmalar yapıyoruz. Böylece her sektörün diğer sektöre yansımasını görüyoruz.

“Dijital sanatta lider olarak kabul ediliyoruz.”

Ayşe Uça: Dijital alanda oyun şirketleri var ve bunlar da yaratıcı sektörler arasında yerini aldı. Türkiye’nin de bu oyun şirketleri konusunda öne çıktığını söyleyebiliriz. Peki siz hem dijital sanatlar hem de oyun sektörü hakkında neler söylersiniz?

Nejla Güvenç: Dijital platformda gerçekleştirilen sanatçının icra ettiği her türlü sanat, dijital sanat olarak kabul ediliyor. Daha çok yeni bir kavram olduğu için meclis çalışmalarımızdan biri MEYBEM ile birlikte yaptığımız dijital sanatların açılımı ve mesleki tanımlarını da şu an gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Çok yeni bir alan olduğu için aslında dünyada da benzeri yok. Bu anlamda olursa eğer mesleki tanım olarak dijital sanat kullanan ilk ülke Türkiye olmuş olacak. Bunun yanında dijital sanatlarda Türkiye olarak dünyada yüzde 10’luk gibi bir alanı kapsıyoruz. Dijital sanatta lider olarak kabul ediliyoruz.

Ayşe Uça: Yaratıcı endüstrilerin bizim ekonomimizdeki yeri nedir?

Nejla Güvenç: Yeri çok büyük aslında. Son 3 yıldır o anlamda yüzümüz gülüyor. Dizi, film, sinema sektörümüzde de büyük bir çıkış sağlandı. Güzel gelişmeler sonrasında oyun sektörümüz de yerini aldı. Bir yandan da endüstriyel tasarım alanında da uluslararası ödüllere ve uluslararası çalışmalara imza atıldı. Bu anlamda baktığımızda 20 kat daha büyüdü. Genel istihdamın da yüzde 2,2’den yüzde 3,5’e geldiği gözleniyor. 2030 yılında da büyük bir patlama bekleniyor. Bütün çalışmalar 2030 yılını bekliyor.

Ayşe Uça: Ticaret Bakanlığı’nın Kreatif Endüstriler Meclisi’ne katkıları var mı? Varsa neler?

Nejla Güvenç: Tüm çalışmalarımızda bakanlıklardan da katkı sağlıyoruz. Son dönemde yaptığımız bir çalışmayla Yaratıcı Endüstriler Daire Başkanlığı kuruldu. Yine Kültür Bakanlığı ile yaptığımız çalışmalarla sektörü yükseltmeye çalışıyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verdiği desteklerle, teşviklerle, tanımlarla da artırmaya çalışıyoruz. Yaratıcı Endüstriler Daire Başkanlığı’nda hazırlanan Hisar Projesi ile bu endüstrinin kapsamı genişletildi. Hisar Projesi bir uluslararası hizmet destek projesi. Düzenli olarak bakanlıklardan verilen destekler var ama kapsamları ya da tanımları daha kısıtlıydı. En son yapılan çalışmalarla bu tanımlar da genişletildi. Yaratıcı endüstriler de bu tanımların içine alındı. Uluslararası destekler yüzde 75 oranına çıkarıldı ki bunu da dijital sanat ve oyun sektörünün artmasıyla gözlemleyebiliyoruz.

Ayşe Uça: Kültür Bakanlığı’nın yaratıcı endüstrilere destekleri neler?

Nejla Güvenç: Fuar ve tanıtım destekleri uzun zamandır gerçekleştiriliyor. Gençlerle sektörün birleşmesi sağlanıyor. Bu anlamda eğitimler ve workshoplar yapılıyor. Son dönemde özellikle pandemi sonrasında da yeni akımla birlikte dijital destekler de ekledi. Proje destekleri var, bir yandan da yaratıcı endüstriler için kuluçka merkezleri kuruluyor ve geliştirme merkezleri kuruluyor. Farklı yerlerde, farklı uzmanlıklarla oluşturulmuş kuluçka merkezleri var. Gençler kendilerine en yakın olan, yaratıcılıklarına en yakın olan kuluçka merkezlerine Kültür Bakanlığı sayfalarından başvuru yapabilirler.

“Türkiye’nin gücü gençliğinde ve yeteneklerinde.”

Ayşe Uça: Türkiye’nin rekabet gücü hangi sektörde daha çok olanak sağlayarak kullanabilir? Nerede daha çok olanak var?

Nejla Güvenç: Türkiye’nin gücü gençliğinde ve yeteneklerinde. Son dönemde de gösteriyor ki Türk gençleri uluslararası arenada yeteneklerini sergiliyorlar ve kurulan şirketlerin de bakıldığında gençlerden oluştuğunu görüyoruz. Sektör ayırmadan söylemeliyim ki yetenek, tasarım ve inovasyonun, teknolojik yatırımlarla birleşmesi; her sektörün içerisinde yaratıcı bir dokunuş yapılabileceğini gözler önüne seriyor. O yüzden bu sektörü yükseltebilirsek, istihdamımızı, ihracatımızı ve sosyal refahımızı da artırabiliriz.

Yaratıcı endüstrilerde kariyer yapmak isteyen gençlere sizin ne gibi bir öneriniz olur?

Nejla Güvenç: Yaratıcı endüstri demek gençlik demek. Şu anda da bu sektör Türkiye’nin yıldızıdır. İstedikleri kariyeri yaratıcı endüstriler konusunda yapabilirler. Bu konuda kendilerini geliştirsinler, ilgili kurumlarla iş birliği içinde olsunlar.

“Yaptığım tasarımların hepsi doğaya zarar vermeyen sürdürülebilir tasarımlar.”

Ayşe Uça: Geriye dönerek Nejla Güvenç kimdir, ne yapar? Kendisi yaratıcı endüstriler adına neler yapıyor?

Nejla Güvenç: 2001 yılında bu yana kendi kurduğum NEJ adlı markanın tasarım koleksiyonlarını hazırlıyorum. Oradaki hedefim ekolojik, sürdürülebilir bir hayat temenni ediyorum. Yaptığım tasarımların hepsi doğaya zarar vermeyen sürdürülebilir tasarımlar. Bu açıdan organik koton ve tekstilinde Türkiye, dünya lideri.

“Çok güçlüyüz.”

Ayşe Uça: Yaratıcı endüstrilerde kadınların rolü nedir sizce?

Nejla Güvenç: Çok güçlüyüz. Hiçbir şekilde yaş ve cinsiyetle ifade edilmeyen bir alandayız. Sadece fikirlerimizle, tasarımlarımızla, hayallerimizle ön plana çıkabildiğimiz ve önyargıların olmadığı bir alandayız. Çok pozitif, yumuşak yaklaşımların olduğu bir alan olduğu için kadınların çok rahat hissedebilecekleri bir platform.

 “İnsan Kaynakları’nda yükselen trend keyif almak.”

Ayşe Uça: Türkiye, İnsan Kaynakları açısından yaratıcı endüstrileri üzerinden nasıl bir yatırım yapabilir?

Nejla Güvenç: Yaratıcı endüstrilerde ve İnsan Kaynakları’nda yükselen trend keyif almak, zevk almak ve zevkle çalışmak. İnsan Kaynakları olarak özellikle yaratıcı endüstri sektöründe çalıştırdığı personelle ilgili asıl konu zevk almak. Bizde saat, zaman kavramı yok. Yaratıcılık akan ve durmayan bir durum ve keyifle yapmanız gerekiyor. Yer bizim için önemli değil. Her an her yerde yaratım, tasarım yapabiliyoruz. Önemli olan bize o koşulların sağlanması ve keyif alabilmemiz.

Ayşe Uça: Nejla Güvenç Kimdir?

Nejla Güvenç: Nejla Güvenç uzun yıllardır profesyonel bir moda tasarımcısı. 2002 yılında, tasarımlarında tamamen organik malzemeler kullandığı “ekolojik bir macera” olarak kendi markası NEJ’i yarattı.

Harvard Üniversitesi ve The Wharton School of the University of Pennsylvania ortaklığıyla Goldman Sachs “10,000 Kadın” projesine Türkiye’den seçilen ilk kadın girişimci oldu.

2011 yılında Garanti Bankası, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) tarafından düzenlenen 5. Türkiye Kadın Girişimci Ödülleri’nde “Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimci” kategorisinde 2. oldu.

Uluslararası moda tasarımcıları ve üreticiler arasındaki iş birliğini özellikle teşvik eden bir haute couture etkinliği olan “Hope Couture” moda etkinliğinde Türkiye’yi temsil etmek üzere seçildi.