Geçenlerde bir kafede oturmuş hızla bir iş yetiştirirken, yan tarafımda oturan ve sonradan bir IT şirketinde yazılım departmanında çalıştıklarını anladığım iki kız, hummalı bir muhabbet içindeydiler. İlk başlarda sadece bir arka plan sesi olarak duyduğum bu sohbeti, yaptığım işi bitirmeye yakın bir noktada dinlemeye başladım.
Karşısında hararetle bir şeyler anlatan genç kız anladığım kadarı ile birkaç akşam sonra gideceği bir davette ya da düğünde ne giyeceğine karar vermeye çalışıyordu. Çeşitli varsayımlar ve önerilerle acaba şununla şunu mu giysem, annemin aldığı şu şu renk bluz mu, peki hangi ayakkabımı giysem gibi devam eden konuşma neredeyse 20 dakikadır sürüyordu ve devam edeceğe benziyordu. Sonunda genç kız bu davette nasıl gözükmek istediğine dair, beni hayrete düşüren bir çerçeve çizdi, laf aynen bu:
“Çok özel olmak istemiyorum ama sıradan da olmak istemiyorum”
Bu nasıl bir anlayıştır?
İyi bir okulda okuduğunu düşündüğüm, bir IT şirketinde yazılım takımında çalışan, büyük olasılıkla orta düzey yönetici ( umarım üst düzey olmaz ) olarak hayatını sürdürecek olan bu genç kız sadece ortalama olmak istiyor.
Aslında ortalama olmak bizlere eğitim sistemimizde yavaş yavaş aşılanıyor. İlkokulu bilemem ama orta öğrenimde eğer ortalama değilseniz dışlanma olasılığınız var. Bu yüzden de sürünün içinde kalalım, kalmayanlara gülelim şeklinde bir veri yavaş yavaş hücrelerimize yerleşiyor ve bölünerek çoğalıyor.
Bu da ne? Konu değişti.
Bu genç kız göz muayenesine gitmiş. Sonuç aynen şu:
“Gözümün numarası çok ilerlememiş ama ilerlemiş”
Çok ilerlese şaşardım zaten.
80 sonrası kuşağında, annelerin büyük bir özenle iyi okullara yolladıkları bu gençler sürüler halinde ortalama olarak yetişiyorlar. “In” olan kafelere gidiyor, benzer telefonları kullanıyor, kendisi gibi özenle ortalamayı tutturan biriyle evlenip, o bildiğimiz sitelerde oturup, Can’ları ve Su’ları yetiştiriyorlar.
PayPal’ın kurucu ortakları arasında olan Amerikalı girişimci ve danışman Peter Andreas Thiel’in kendini farklılaştırmak konusunda çok beğendiğim bir lafı var: “Rekabet aptallıktır.” Rekabet olmayan alanlar başkalarının ulaşamayacağı alanlardır ve olasılıklar sonsuzdur. Kişi, hayat stratejisini belirlerken bunu görmek ve daima gelişme, farklılaşma yolunda olmalıdır.
Ama ortalama insanların yapabileceği sadece rekabettir.