Canan Alkın

Nasıl Bir İK programımızın bu haftaki konuğu Robot İstihdam Ajansı Kurucusu Canan Alkın. Canan Hanım ile Robot İstihdam Ajansı hakkında konuştuk.

“Misyonumuz doğru işe doğru robotu yerleştirmek”

İşe robot alırken, robotun CV’sinde ne yazıyor?

Robotun CV’sinde öncelikle hangi görevi üstlendiği, yetkinlikleri, gün içindeki performans değerlendirmeleri, hangi uygulamalarla birlikte konuştuğu yazıyor. Çünkü insan değilse ve IQ’su yoksa robotlarda API’ler konuşuluyor. Aslında insanlar gibi robotların sektördeki güçlü yanları ve zayıf yanları işe yerleştirirken bizim için son derece önemli. İnsanın performansını nasıl değerlendiriyorsak robotların, yeni iş arkadaşlarımızın performanslarını da değerlendiriyor olmamız gerekiyor. Dolayısıyla süreç aslında onların ilk etapta işe yerleştirilmesiyle başlıyor. Bu da demek ki iş rolümüze ve o sürece en uygun robotun en çok bilinen değil, o süreç için uygun ya da en doğru robotun yerleştirilmesi bizim misyonumuz.

Bütün bu “Robot İstihdam Ajansı” ve işe dijital çalışanlar alma fikri nasıl oluştu?

İnsanlar çok yoğun şartlarda çalışıyorlar. Bazıları sevdiklerine zaman ayıramıyor, bazıları maaşından memnun değil… Bu durum aslında tükenmişlik sendromuna kadar gidiyor. Ben bir dönem RPA teknolojilerinde genel müdür yardımcılığı yaptım ve ürün son derece iyi olmasına rağmen, iyiden kastım da şu: İnsanların klavyede geçirdiği zamanı en aza indiren, gün içinde 9 ekran kullanıyorken tek ekranda bütün süreçleri yönetebileceğiniz, hata yapmayan, 39 dil konuşabilen ve raporlarımızı hazır bir şekilde önümüze getirebilen bu uygulamanın satılamamasıyla ilgili çok hayıflandım. O zaman ben de bütün bunları muhasebe robotu, insan kaynakları robotu gibi departman bazında istihdam etmeyi düşündüm.

Robot İstihdam Ajansı’nın çatısı altında bütün bu süreçlerin yapıldığı dijital çalışanlar, otonom mobil robotlar ve kollobratif robotlar dahilinde bu 3 modeli birleştirerek dünyadaki ilk iş modeli olduk.

Karşılaştığınız zorluklar ve önyargılar nelerdi?

Hem robotu hem de yeni iş modelini anlatmak çok zor. ‘Robot istihdam ediyorum’ dediğimizde kendimize bir alan bulamadık. Şimdi de aslında bu teknolojilerin nasıl seçileceği ve kurum kültürüne nasıl entegre edileceği ile ilgili bilinmeyenlere cevap arıyoruz, bence en önemli kısmı da bu. Zor olan kısmı geride bıraktık, şimdi daha kolay bir aşamadayız ama kurumlar için ise en zor kısım şimdi başlıyor. Çünkü artık bu teknolojileri kullanırken; nasıl hibrit ekipler kuracaklar, insan çalışanlarla AI agent’ları nasıl iş birliği yapacak, bu organizasyonun DNA’sında bu kültürü nasıl yaygınlaştıracağız ve doğru robotu doğru işe nasıl konumlandıracağız gibi sorular başladı.

“İnsan Kaynaklarının bakış açısının değişmesi gerekiyor”

Hangi departmanlar için robot çalışan talebi daha fazla oluyor?

İnsanlar rakamsal hataları önlemek, paranın korunduğu yerdeki hata oranlarını düşürmek istedikleri için en çok talep finans/muhasebe alanında. Bugün finans ya da muhasebede çalışan biri gerçekten Excel kullanmadan yapamıyorsa artık CFO’ların veya liderlerin de AI ve insan çalışanları yönetmeyi biliyor olması gerekiyor. O yüzden bizim yaptığımız süreçlerde ağırlıklı olarak finans departmanı geliyor.

İkinci sırada da İnsan Kaynakları var. CV’lerin seçilmesinden YZ mülakatlarının yapılmasına, performans değerlendirmelerine; bordro kesilmesinden tutun birtakım yardımların planlanmasına kadar tüm süreçleri yürütüyoruz. Bence burada en önemli şey performansın değerlendirilmesi. Dolayısıyla yapay zekanın oradaki önemi yeni istihdam gerektiren süreçlerde Tekno-İK ve Veri-İK kültürünün oluşturulması. Çünkü artık insan kaynaklarının tamamen çevresinin değişmesi değil bakış açısının değişmesi gerekiyor.

İnsan Kaynaklarıyla robotların entegre çalışması ve bunun planlanması çok önemli. Bu konuda bir farkındalık gerekiyor. Bundan biraz bahseder misiniz?

Organizasyon açısından gerçekten robotların iş evriminde entegre edilmesi ve bu hibrit çalışmanın nasıl en verimli şekilde gerçekleştirilebileceği son derece önemli bir hale gelecek. Çünkü 2029 hedeflerinde Avrupa ve Amerika’da en çok önem verilen alan bu: Hibrit ekip yönetimleri. Dolayısıyla Türkiye’de de bu konuda ilk Workshop’u başlatanlardan biriyiz. Biz burada Robot İşe Alım Sertifika Programı’nı vadediyoruz. Yani bu programla birlikte robot işe alırken nelere dikkat edilmesi gerekiyor, RPA nedir, yapay zekâ nedir, robot nedir, robot teknoloji ya da tedarikçisiyle konuşurken, mülakat yaparken nelere dikkat edilmesi gerekir, robotun işe alınması gerektiği durumda nasıl bir süreç izlenecek gibi sorulara yanıt veriyoruz. İnsan Kaynakları robotla ilgili mülakat yaptıktan sonra IT departmanı onun siber güvenlikle ilgili olan kısımlarını üstleniyor. Yani İnsan Kaynaklarının dönüşümünü bu dönemde son derece kıymetli buluyoruz, dünya da zaten bu yönde ilerliyor. Dolayısıyla bu Robot İşe Alım Sertifikası son derece önemli. Çalışan açısından bakıldığında da ‘Ben robotla çalışabiliyor muyum?’ diye kendisini sorgulaması gerekiyor. Bu yetkinlikler çok önemli olacak.

Yapay Zekâ dendiğinde işverenlerin aklına ilk gelen, çalışan sayısını azaltmak veya çalışanı kontrol etmek oldu. Siz ne düşünüyorsunuz?

Teknoloji her zaman yeni işler doğurdu ve doğurmaya da devam edecek. Dünya Ekonomik Forumu’nda da söylendiği gibi birtakım işler kaybolacak ama 97 milyon yeni iş evrilecek. Benim işlerim de bunlardan biri, robotlar olmasaydı Robot İstihdam Ajansı olmayacaktı. Dolayısıyla ben buna robotların getirdiği işsizlik diye bakmıyorum. Tam tersi, robotların ve yapay zekanın getirdiği yeni iş devrimi olarak bakıyorum. Eğer burada ihtiyacı ve fırsatı gören solo girişimciler hızlı davranabilirlerse kesinlikle işsiz kalacaklarını düşünmüyorum.

Şu andan itibaren buradaki en büyük sorumluluk insana ait olduğu için insanların onunla ilgili birtakım endişeleri oluyor. Çünkü maalesef bazen yeniden öğrenmek insani olarak zor olabiliyor ama devir o devir değil.

Bazı çalışanlar bildikleri işi sürekli olarak yapmayı çok seviyorlar ve bundan mutluluk duyuyorlar. Kimisi ise 3. Yıl aynı işi yapıyorsa onun yeni bir şey öğrenip, yeni bir heyecan duyması gerekiyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

İnsana değer katmayan, 8-6 çalışılıp belirli bir yaşta emekli olunacak işler artık yok. Bir süre sonra kurumsal hayatını idame ettirecek kişiler için de olmayacak. Artık İnsan Kaynakları freelance çalışanlar, dijital çalışanlar ve tam zamanlı çalışanlar arasında o iş bölümünü yapar hale gelecek. Biz şimdi bu sene AI Agent’ları konuşuyoruz, 2029’a kadar AI Agent’ların organizasyona entegrasyonunu konuşuyoruz. Diğer taraftan İnsan Kaynaklarında bu hibrit çalışma ortamında bir işveren gözüyle bakmak durumunda kalacak. Bir iş süreci açıldığında ‘Bu istihdamı insan çalışanlar mı, robot çalışanla mı yoksa freelance çalışanla mı gerçekleştireyim?’ diyerek o zihniyetler Tekno-İK ve Veri-İK kültürünü harmonize edip o şekilde karar veriyor olacak.

“Şirketlerin bir yapay zekâ ve robotik danışmanı olmak zorunda”

Entegrasyon sürecinde bir desteğiniz var mı yoksa onu bir başka ekibe veya şirkete mi bırakıyorsunuz?

Bu organizasyonu tamamen biz üstleniyoruz. İlk önce sizin şirketinizde robota ihtiyaç duyma nedeninizi öğrenmeye çalışıyoruz, ‘keşif’ dediğimiz bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Sonrasında organizasyonun içindeki süreçlerde; yeni hizmet mi, yeni ürün almak mı, şirketinizde var olan sorunların çözülmesi mi yoksa devir hızı en yüksek olan bölüme mi robot entegre edeceğiz? Bu analizi gerçekleştirdikten sonra bütün süreç haritanızı çıkarıyoruz ve hangi süreçlerin otomatikleştirilip hangilerinin otomatikleştirilemeyeceğini belirliyoruz. Şirketlerde bu kurgunun doğru yapılıyor olması en önemli şey. Kurum bir sürece başlayıp bir ya da birden fazla alanı entegre edecek ama kurumun en doğru alan ne, veriyi nerede anlamlandırmak istiyorsunuz ya da o çıktılarla şirketiniz nasıl bir aksiyon almak istiyor gibi sorulara yanıt araması gerekiyor.

Dolayısıyla ben her zaman şunu söylüyorum: “Eskiden her şirketin bir danışmanı vardı ama şimdi bütün şirketlerin bir yapay zekâ ve robotik danışmanı olmak zorunda.” Çünkü diğer türlü siz küçük departman bazında, tanıdık, eş-dost, iyi marka bilinirliği ile ilerlerseniz bu organizasyonun dallarında maalesef çok başarılı sonuçlar alamazsınız, hepsi silo halinde kalır. Halbuki YZ entegrasyonu ya da robot kurduğumuzda bütün organizasyonun içini ahtapot gibi saran, CEO gibi bile davranabilecek yetkinlikte teknolojiler gerekiyor.

Canan Alkın Nereden İlham Alıyor?