DÜNYA’nın İK’sı programımızın bu haftaki konuğu Amcor Flexibles İnsan Kaynakları Müdürü Elif Bağdan oldu. Modern İnsan Kaynaklarında, çalışanların seslerini duyurması ve buna bağlı olarak aidiyet duygularının yükselmesi için en önemli faktörlerden birisi çalışan deneyimidir. Bağdan ile Amcor’da başarı ile yürüttükleri çalışan deneyimi uygulamalarından söz ettik.
Ayşe Uça: Amcor Flexibles İstanbul’un örnek çalışan deneyimi projeleri oldukça dikkat çekici. Ancak konumuza başlamadan önce biraz kendinizden ve şirketinizden bahseder misiniz?
Elif Bağdan: 14 yıldır aktif iş hayatındayım. Son 6 yıldır Amcor’dayım ve son 1 yıldır da İnsan Kaynakları Müdür olarak görev alıyorum. Şapkamın altında uçtan uça tüm İnsan Kaynakları süreçlerinin tasarlanması, uygulanması, iletişim ve sendikal süreçler var. Bu kapsamda bordro hizmetinin yanı sıra iş mevzuatı süreçlerinde de partnerimiz Datassist… 1876’da Avustralya’da kurulan bir şirketiz. Dünya genelinde 40’tan fazla ülkede, 232 noktada, 55 bin çalışanımız ile hizmet veriyoruz. Türkiye’de yaklaşık 420 (taşeronlar dâhil) çalışanımız bulunuyor. Gıda ambalajı üreten bir şirketiz… Datassist Bordro Servisi ile çok memnun kaldığımız bir iş birliğimiz var. Bordrolarımız sizden aldığımız hizmetle yapılıyor.
Ayşe Uça: Çalışan deneyimi ile ilgili çok güzel projeleriniz var. Bu projeleri İnsan Kaynakları profesyonelleri ile paylaşmanızın çok yararlı olacağı düşüncesindeyim. Çalışan deneyimi yakın zamanda trend olan bir kavram, mazisi pek eski sayılmaz. Özellikle nitelikli iş gücüne sahip şirketlerde çalışanlara değerli hissettirecek deneyimler yaşatıp, bağlılıklarını artırabilmek son derece önemli. Bu konuda sizin neler yaptığınızı ve nasıl başladığınızı biraz anlatabilir misiniz?
Elif Bağdan: Pandemi, tüm meslektaşlarımızı bir belirsizliğin içerisine sürükledi. Endişeyi yönettiğimiz bir ortamın içerisine girdik. Bununla ilgili olarak odağımıza çalışanlarımızı aldık. Çünkü çalışanlarımızın beklentileri ve şirkete olan aidiyet duyguları bizim için çok büyük önem taşıyor. Gıda ambalajı üreten bir firma olduğumuz için pandemide de 7/24 faaliyetlerimize devam ettik. Yönetim ekibi olarak bu belirsizlik ortamında güven veren bir vizyon yaratabilmek çok önemliydi. Bu kapsamda çalışanlarımızın bizden beklentilerini öğrenmek de çok önemliydi. Bu süre zarfında yol haritamızı, çalışanlarımızın bizden beklentilerine göre şekillendirdik. Pandeminin ilk dönemlerinde global bir şirket olmamızın avantajını yaşadık. Henüz Sağlık Bakanlığı tedbirlere başlamamışken, biz kendi içimizde birçok tedbir almıştık. Çünkü İspanya, İtalya gibi pandemiyi bizden önce yaşayan ülkelerdeki fabrikalarımızla durumu analiz ve tecrübe etme imkânımız oldu. Buna istinaden bir pandemi kurulumuz oldu. Bizim için en büyük öncelik çalışanlarımızın sağlığı… Gıda ambalajı ürettiğimiz için de üretiminin kesintisiz şekilde devam edebileceği çalışma koşullarını sağlamak önemliydi bu noktada. Hemen çalışanlarımızın kullandığı servis sayımızı artırdık, herkes servislerde tek kişi oturdu. Her gün vardiya değişimlerinde servisler dezenfekte ediliyor, maske ve dezenfektan dağıtımları yaptık, yemekhanemizi buna göre şekillendirdik. Şeffaf ve güven veren bir iletişim çok önemliydi, bunun için WhatsApp grupları kurduk. Yönetimin her zaman çalışanların yanında olduğunun sinyallerini verdik. Ve bu süreci güzel yönettiğimizi düşünüyorum.
Ayşe Uça: Amcor, bünyesinde mavi yakanın çok olduğu bir firma. Mavi yakaya yönelik olarak ne gibi çalışan deneyimi uygulamalarınız oldu?
Elif Bağdan: Bir İnsan Kaynakları yöneticisi olarak personelleri beyaz yaka, mavi yaka olarak ayırmadan eşit mesafede yaklaşmak bu zor günlerde çok önemliydi. Beyaz yaka uzaktan çalışırken, mavi yaka fabrikaya geldi. Bu süreçte şeffaf iletişime çok önem verdiğimizi az evvel de belirtmiştim. Mavi yakaya, beyaz yakanın uzaktan çalışmasına ilişkin olarak; iş yerine gelmenin herkes için risk teşkil ettiğini, dolayısıyla işlerini evden yapabilen personellerin evde kalmalarının herkes için daha iyi olacağını anlattık. Pandemiyi kabul ettik ve bu şekilde işimize devam ettik. Maske, mesafe, temizlik kuralları çerçevesinde eski etkinliklerimizi de yapmaya devam ettik. Buna örnek olarak gerçekleştirdiğimiz kıdem ödül törenini verebilirim. Birçok firma bu tarz etkinlikleri erteledi ama biz ertelemedik. Normalde 1 günlük bir etkinlik ama biz bunu farklı vardiyalara böldük ve 6 günde tamamladık. Öte yandan tedbirlere yalnızca iş yerinde değil, evde de uyulması çok büyük önem taşıyor. Bunun için yaptığımız şeylerden birisi de; okullar açılırken, çocuklu personellerimize dezenfektanlar dağıttık. 23 Nisan’da çalışan çocuklarımız arasında resim yarışması düzenledik, küçük hediyeler gönderdik ve aile fertlerinin sağlıklarının evlerde onlara emanet olduğunu hediyelerle birlikte gönderdiğimiz genel müdürümüzün mektubu ile bu sürece çalışma arkadaşlarımızın ailelerini de kattık…
Amcor Flexibles Academy
Ayşe Uça: Eğitim konusuna da çok ağırlık verdiğinizi biliyorum. Oldukça nitelikli eğitimleriniz var. Biraz da bundan bahsedebilir misiniz?
Elif Bağdan: Yönetim olarak en önemli kaynağımızın insan olduğunu biliyoruz. İçerideki ekibimiz ne kadar güçlüyse, yaptığı işin ne kadar farkındaysa aynı doğrultuda sektörde fark yaratabilirsiniz. Kuruma yüksek bağlılığı olan bir çalışanın, yaptığı işin kalitesi de yüksek oluyor. Bu kapsamda, pandemi gibi zor bir dönemde, Amcor Flexibles Academy’i kurduk. Tüm eğitimleri akademi çatısında topladık. Ağır sanayide faaliyet gösterdiğimiz için birtakım olmazsa olmaz eğitimlerimiz var. Ancak bu eğitimlerin haricinde tüm kadroları kapsayıcı beyaz kuşak, yeşil kuşak ve çevik liderlik olarak adlandırdığımız gelişim eğitimlerimizi tasarladık. Bu eğitimleri Linkedin’de paylaştığımda Amerika ve Fransa’daki şubelerimizden bize geri dönüşler oldu. Onlar da kendi fabrikalarında bu eğitimleri gerçekleştirmek istediklerini söylediler.
Ayşe Uça: Bu eğitimleri tasarlama süreciniz nasıl oluyor? Hangi eğitim olacağını yönetim mi yoksa çalışanlar mı belirliyor?
Elif Bağdan: Şirket olarak doğru iletişime inanıyoruz. Dolayısıyla doğru eğitimleri hazırlamak adına eğitim talep formlarımızı departman yöneticilerimiz, ekipleri ile görüşüp bizler ile paylaşıyorlar. Dolayısıyla çalışanlarımızın seslerine de kulak veriyoruz. Çalışanlarımızı teknik bilgilerinin haricinde bu tarz kişisel gelişim eğitimleriyle de destekleyerek, olası üst rollere hazırlıyoruz. İç terfilere önem veriyoruz. Mesela genel müdürümüz burada stajyer olarak başlamış. O yüzden çalışanlarımızın aldığı bu tarz eğitimler çok kıymetli.
“Bravo” Etkinliği ve Amcor Çalışan Destek Hattı
Ayşe Uça: Çalışan deneyimi uygulamalarınızdan biri de bravo etkinliği. Nedir bu bravo etkinliği, biraz anlatır mısınız?
Elif Bağdan: Bir çalışan için en önemli motivasyon kaynağı takdir-teşekkür. Hele ki, bu zor zamanlarda… Çalışma arkadaşlarımız böylesine zorlu süreçlerde, yöneticilerinin desteğini görmek istiyorlar. Eskiden sonuç odaklı liderlik çok önemliyken, şu an iletişim odaklı liderlik çok daha ön planda yer alıyor. Mavi yaka için üretim hattının girişinde bravo panoları oluşturduk. Hangi yönetici ya da çalışan, kimi takdir ettiyse panoya teşekkür notlarını paylaşıyor. İnsan Kaynakları departmanı olarak, o notları belirli periyotlarda topluyoruz ve güzel bir yemekle taçlandırıyoruz. İdari kadro çalışanlarımız için bu sürecin dijital olarak ilerliyor. Bir de 7/24 çalışanlarımızın arayabileceği Amcor Çalışan Destek Hattımız var. Çalışanlarımızın kendi ve ailelerinin sağlıkları ile ilgili, evde çalışıyorsa çeşitli egzersizlerle ilgili destek alabilecekleri bir çalışan destek platformu…
Mönüde Kelle Paça
Ayşe Uça: Pandemide yemekhane mönünüzün değiştiğini duymuştum.
Elif Bağdan: Evet. Bu hastalıkla başa çıkabilmenin en önemli yolu, güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaktan geçiyor. Biz de bu doğrultuda yemek mönülerimizi değiştirdik. Haftanın belirli günleri kelle paça vardı mesela. Onun dışında 3 vardiyada her gün ara dinlenmelerde portakal suyu ikramımız oldu.
Söyleşinin video haline aşağıdan erişebilirsiniz: