2021’e girmek üzere olduğumuz bugünlerde, Dünya Gazetesi sosyal medya platformlarında, Datassist Bordro Servisi CEO’su Umut Özbağcı ile yeni yılda ücret artışlarının nasıl olacağını konuştuk. Gerçekleştirdiğimiz yayında gündeme gelen konuları da barındıran detaylı bir ücret artış yazısı yazmamak olmazdı!

Ayşe Uça: Asgari ücret nedir, neden bu kadar önemli?

Datassist CEO’su Umut Özbağcı

Umut Özbağcı: Devletlerin ücretler konusunda işveren ve çalışan arasındaki temel barışı sağlamak adına ortaya koyduğu bir alt limit olarak değerlendirebiliriz. Yani belirlenen ücretin altında bir bedeli, ne işveren ne de çalışan karşı tarafa teklif edebilir. Ancak asgari ücretin, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerdeki etkisini, çok farklı bir bağlamda ele almak gerekiyor. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomiye ilişkin birçok başka detay gibi bu konuda da birkaç ayırıcı noktası bulunuyor. Bu noktalardan en önemlisi ise enflasyon. Enflasyonun volatil olduğu ülkelerde asgari ücret değişiminin etkisi de büyük oluyor. Özellikle son 6 yılda iki kez %20’nin üzerinde yükselen asgari ücretin uzun vadede çalışanın alım gücünü artırmak bir yana, genel ekonomik görünümün ve elbette şu an pandeminin de etkisiyle dramatik bir şekilde istihdamı da tehdit ettiği bir noktaya gelindi.

Asgari Ücret Ne Olacak?

Umut Özbağcı: Hayatın her alanını ve tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgınının ekonomileri ve dolayısıyla da ücretleri etkilememesi beklenemezdi. Enflasyondaki yükselişle birlikte alım gücünün azalması, asgari ücret konusundaki beklentileri de beraberinde getiriyor. 7256 sayılı Torba Yasa’nın hayata geçmesinin ardından  Datassist Bordro Servisi olarak 2021 asgari ücret tahminimiz; AGİ dahil net: 2.789 TL, brüt: 3.532 TL oldu. Bu tutar, TÜİK tarafından yapılan öneri ile de uyumluluk gösteriyor. TÜİK önerisi ile yalnızca yaklaşık 2,5 TL’lik bir fark var. 

Sorunlu bir söylem de olsa Türkiye’de asgari ücret eşitlikçi olmaya ilerliyor denebilir. Ancak kesinlikle adil olma eğiliminde değil. Özellikle orta kıdem seviyelerinde bulunan çalışanları ve onların ücretlerini oransal olarak sıkıştırıyor. Türkiye’de asgari ücret fazla etkin bir taban ücret olarak işliyor. Milyonlarca çalışan, fiilen asgari ücretli olduğu için buradaki en küçük bir oynamanın dahi dağı taşı önüne kattığını görebilirsiniz. Çünkü asgari ücretin etkisi, asgari ücrete yakın ücretler üzerinde de mecburen çok güçlü oluyor. Asgari ücret artış oranı genel ücretlerin ortalama artış oranının o kadar üstünde gerçekleşiyor ki, genel bir ücretler dengesizliğine doğru ilerleniyor. Yüksek asgari ücretin verimliliği artırdığını söyleyen bir tez de var. Efficient Minimum Wage olarak özetlenen bu yaklaşım, işverenler üzerindeki yüksek çalışan maliyetlerinin katma değerli üretim, inovasyon ve teknolojik optimizasyonların katalizörü olduğunu anlatıyor. Ancak bu gelişmiş ülkeler haricinde gözlemlenemeyecek bir tez.

Tüm bunların yanında Türkiye genelinde 300 binden  fazla işverenin, 3 milyondan fazla çalışanı için pandemi desteklerinden faydalanmak üzere başvurduklarını da resmi olarak biliyoruz. Bu ödeneklerden faydalanamama gibi durumlarda da, ücretsiz izin uygulamalarının devreye alındığı da biliyoruz. Ortaya çıkan bu koşullarla birlikte, 1.168 TL olan nakdi ücret desteğinin, fiili asgari ücret olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Pandeminin ve Kur Dalgalanmalarının Etkisiyle Sektörel Ücret Artışlar

Ayşe Uça: Geçtiğimiz yılda da ekonomik bir daralma olmuştu. Hatta ekonomik daralmadan etkilenen ve etkilenmeyen şirketler diye bir ayrım yapmıştık. Ancak bu sene o kadar farklı ki, hepimiz bir şekilde pandemiden etkilendik. Peki, bu durumun sektörel yansımaları nasıl olacak?

Umut Özbağcı: Bu yıl sadece pandemi gündemi değil aynı zamanda kurdaki hızlı dalgalanmaların da ücret artışlarına etkisi büyük oldu. Bu durumun 2021’de de sürebileceği göz önünde bulunduruluyor. Özel sektörün geneli için konuşmamız gerekirse, ücret artış oranlarının resmi enflasyonun altında kalacağını düşünüyorum.

Kurda dalgalanmanın sürmesi ve ekonomik durgunluğun devamı; ücret artışlarının, yılın ilk yarısındaki enflasyon karşısında erimesine neden olabilir. Tüm sektörler için genel artış ortalamasının yüzde 10.5-15 bandında seyredebilir ve özellikle enflasyon oranının altına sarkması da muhtemel.  Özellikle pandemiden ve kur artışından dolayı doğrudan negatif etkilenen sektörlerde, ücret artışının dahi söz konusu olmadığı durumlarla da karşılaşılabilir. Bu durumda da ücret kesintilerinin birçok işveren için gündemde olacağını düşünüyorum.  

Pandemide Sektörel Etkiler

Yayında, Datassist Bordro Servisi CEO’su Özbağcı ile iki uç örneği de konuştuk: Turizm ve bilişim. Özellikle turizm sektöründe pandeminin etkisiyle birlikte ücret artışının olmadığı; hatta iflasların, ücretsiz izinlerin ana gündem haline gelmesi söz konusu. Bunun yanında turizmin bazı spesifik alt ve yan kollarında çalışan şirketlerin maksimum yüzde 14,5 olmak üzere ücret artışları gerçekleştirebildiği de bir veri olarak önümüzde.

Turizmin aksine bilişim sektörü pandemiden büyük oranda pozitif etkilenerek ücret artışlarında bütün sektörlerden daha ileri bir noktada konumlanıyor. Bilişim sektöründe maksimum ücret artışının yüzde 28,5 düzeylerini dahi görebileceği, ortalamada ise %18’e yaklaşarak enflasyonun üstünde seyredeceği tahmin ediliyor.

Pandemiden pozitif etkilenen lojistik, hazır gıda, sağlık ürünleri gibi sektörlerde yatırımlar büyüyor ve diğer sektörlerden ciddi bir sermaye akışı da yaşanıyor. Ancak artan rekabetle de birlikte bu sektörlere yapılan yatırımlar da elbette doğrudan ücretlere yansımıyor.

Post Pandemi İçin Umut Var mı?

Pandeminin getirdiği belirsizlik ortamı devam etmekle birlikte, bazı şirketlerin kısa çalışma ve ücretsiz izinlere direnerek yapılarını korumaya çalışmaları piyasa için elbette fazlasıyla umut vadediyor. Her ne kadar bütün özel sektörü kapsamıyor olsa da, pandeminin ilk aylarındaki karamsarlık tablosunun yerini yeni çözüm arayışları almaya başladı. Evden çalışmanın bir anda hayatımıza girmesi, iş gücünün coğrafi olarak yayılmasıyla birlikte, şirketlere yeni ve büyük fırsatlar sağlıyor. İş gücü arzının coğrafi bağımlılıklardan sıyrılması yepyeni bir geleceği işaret ediyor.

Piyasadaki durgunluğun aşı çalışmalarıyla birlikte ekonominin normalleşebileceği bir ortamla, yeniden hareketliliğin başlayacağını öngörmek de zor değil. Finansal kaynakları ile yatırım yapmak yerine, bekleyişi sürdüren ya da finansal araçlara yatırımı tercih eden yatırımcıyı, pandeminin etkilerinin azalması ile birlikte çok çeşitli yatırım alanları bekliyor. Kurdaki artışın faiz dengesi ile daha makul bir görüntüye kavuşmasıyla birlikte yabancı yatırımcının gözünü tekrar yatırımlara çevirebileceği de düşünülüyor. Mevcut pandemi şartlarının düzelmeye başlaması ile birlikte piyasa bir şekilde dengeye oturacaktır. Elbette 2020’nin getirdikleri sonucunda, dünyayı yerle bir edebilecek bir uzaylı istilası olacak desek, insanlar ‘’o kadarı da olmaz’’ diyemeyecek duruma geldiler. Bütün bu belirsizlik içinde yeni yılın bize getireceklerinde çok fazla karamsar olmamak ve enseyi karartmamak gerektiğini de tekrar vurguluyoruz.

Bu yazı, 2021 resmi asgari ücret parametreleri açıklanmadan önce hazırlanmıştır.

Yayının tamamına aşağıdan erişebilirsiniz.